Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu, kişinin diğer insanlarla olan ilişkilerinde ve toplumsal normlara uymada zorluk çektiği bir kişilik bozukluğudur. Bu bozukluğu olan kişiler, sosyal ilişkilerinde yüzeysel ve manipülatif olabilirler. Ayrıca, başkalarının haklarına saygı duyma konusunda zayıf bir algıya sahip olabilirler. Bu durum, suç işleme eğilimleri ile ilişkilendirilir.

Nedenleri
Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu’na genetik ve çevresel faktötlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Çocukluk döneminde kötü muamele, ihmal veya istismar gibi faktörlerin de anti-sosyal kişilik bozukluğunun gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir.

Belirtileri



Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu belirtileri genellikle erken yaşlarda ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında şunlar bulunabilir:

-Başkalarının haklarına saygı duyma konusunda zayıf bir algıya sahip olmak
-Yüzeysel ve manipülatif sosyal ilişkiler
-Yalan söyleme, hırsızlık, sahtekarlık, şiddet ve diğer yasa dışı davranışlar sergileme
-Sorumluluk almaktan kaçınma
-İş, okul veya diğer sosyal etkinliklere düzenli olarak katılmama
-Dürtüsel davranışlar sergileme
-Empati eksikliği ve duygusal soğukluk
-İnatçı ve agresif davranışlar sergileme

Teşhisi ve Tedavisi
Anti-sosyal Kişilik Bozukluğu teşhisi için psikolog veya psikiyatrist tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu değerlendirme sırasında kişinin belirtileri ve yaşam öyküsü göz önünde bulundurulur. Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi ve destekleyici tedavileri içerebilir. Ancak, anti-sosyal kişilik bozukluğu olan kişilerin tedavisi oldukça zordur ve tedaviye yanıt verme olasılıkları diğer bozukluklara göre daha düşüktür.

Bilge EREN