Travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan stres belirtileri, kabuslar ve kaçınma davranışları içeren bir anksiyete bozukluğu olan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), bireyin yaşadığı travmatik bir olayın etkilerini uzun süre boyunca deneyimlemesiyle ortaya çıkar.

Nedenleri:


Travma sonrası stres bozukluğunun; şiddetli travmatik olaylar, fiziksel saldırılar, doğal afetler ve savaş, toplumsal olaylar gibi çok çeşitli nedenleri bulunur. Ayrıca, genetik yatkınlık da bu bozukluğun ortaya çıkma riskini artırabilir. Bireyin travmatik bir olaya maruz kalması, TSSB’nin gelişiminde kritik bir rol oynar.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Belirtileri, Nedenleri ve Etkili Tedavi Yöntemleri

Belirtileri:
Flashback’ler, kabuslar, sürekli tetikte olma, duygusal uyuşma gibi belirtiler, Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)’nin temel özelliklerindendir. Birey, travmatik olayın hatırasından kaçınma eğiliminde olabilir ve olayla ilgili duyduğu korku ve kaygı sürekli olarak etkisini sürdürebilir.

Tedavisi:
Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun etkili bir şekilde yönetilebilmesi için çeşitli tedavi yöntemleri kullanılabilir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireyin travmatik olaya dair olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmeye odaklanır. Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) ise travmatik hatıraları işleme ve duygusal olarak nötr hale getirme konusunda etkili olabilir. İlaç tedavisi, belirtileri hafifletmek ve bireyin günlük yaşamını sürdürebilmesine yardımcı olabilir. Destek grupları ise bireyin duygusal olarak desteklenmesine ve benzer deneyimler yaşayanlarla bağlantı kurmasına yardımcı olabilir.

Bu tedavi yöntemlerinin entegre bir şekilde uygulanması, bireyin sosyal anksiyete bozukluğunu daha etkili bir şekilde yönetmesine yardımcı olabilir.

Bu tedavi yöntemleri, bireyin yaşadığı travmanın niteliğine ve şiddetine bağlı olarak özelleştirilmiş bir tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Deniz KOÇAK